16 Nisan 2017 Pazar

VALLA AFFETTİM

VALLA AFFETTİM

Bana siyasi tercihim nedeniyle açıkça hakaret eden, şucu bucu diyerek aklınca karalayan, cahil bulan, alay eden, ihtar çeken, delirdiğimi, elden gittiğimi  söyleyen, zaten kofti bir yazar olduğumu hassasiyetle belirten, Yeni Türkiyeci olmamı menfaat saikine bağlayan kimseler mevcut. Bunu sayısız kereler tekrarladılar. Ben kimseye siyasi tercihi nedeniyle yukardakilere benzer sözler etmedim. Benim eleştirilerim ortamı çözümleme amaçlı olarak kaleme alınmıştır. Bu kardeşlerimi, merhum Atilla İlhan’ın kadrosundan olanları hariç affettim. Buğzetmiyorum.

Umuma açık Hayat Hikâyem’de yıllarca önceden neci olduğum açıkça belli edilmiştir: https://sadikziyayemni.blogspot.com.tr/2017/01/sadk-yemninin-hayat-hikayesi.html

Ben Batı uygarlığına alternatif olacak bir medeniyet telakkisine sahip olan kimselerden biriyim. Türkiye’nin Küresel merhamet, Hakkaniyet ve Hoşgörü şeklinde dünya için sarfedecek eşsiz sözleri var. Yıllardır dergi ve blog yazılarımda buna değiniyorum. Özellikle Üçüncü Kapı ve Balonlu Vadi adlı denemelerimde bunları görebilirsiniz.  


Eski Türkiye’nin aydınları bir girdap içinde çırpınıyor. Tarih bilinci eksikliği, Doğuyu ve Batıyı yeterince bilmemek bunda başlıca rol oynuyor. Birçoğu bilmediğini bilmiyor. Bazıları da bilmek istemiyor. Daha da acısı bu taifenin içinde yazarlar da var. Porselen Yazarlar(Bak: Balonlu Vadi)

Bu kimseler için umudum diri. Özellikle genç kardeşlerimin kısa vadede hızlı bir toparlanma ve ülkelerinin eşsiz potansiyelini hissetme sürecine gireceklerini düşünüyorum.


NOT: Bu yazıyı dürüstlük ilkesi gereği 16 Nisan sabahı referandum sonuçları henüz belli değilken yayınlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder