VALLA AFFETTİM
Bana siyasi tercihim nedeniyle açıkça hakaret eden, şucu
bucu diyerek aklınca karalayan, cahil bulan, alay eden, ihtar çeken,
delirdiğimi, elden gittiğimi söyleyen,
zaten kofti bir yazar olduğumu hassasiyetle belirten, Yeni Türkiyeci olmamı
menfaat saikine bağlayan kimseler mevcut. Bunu sayısız kereler tekrarladılar. Ben
kimseye siyasi tercihi nedeniyle yukardakilere benzer sözler etmedim. Benim
eleştirilerim ortamı çözümleme amaçlı olarak kaleme alınmıştır. Bu kardeşlerimi,
merhum Atilla İlhan’ın kadrosundan olanları hariç affettim. Buğzetmiyorum.
Umuma açık Hayat
Hikâyem’de yıllarca önceden neci olduğum açıkça belli edilmiştir: https://sadikziyayemni.blogspot.com.tr/2017/01/sadk-yemninin-hayat-hikayesi.html
Ben Batı uygarlığına alternatif olacak bir medeniyet
telakkisine sahip olan kimselerden biriyim. Türkiye’nin Küresel merhamet,
Hakkaniyet ve Hoşgörü şeklinde dünya için sarfedecek eşsiz sözleri var. Yıllardır
dergi ve blog yazılarımda buna değiniyorum. Özellikle Üçüncü Kapı ve Balonlu Vadi
adlı denemelerimde bunları görebilirsiniz.
Eski Türkiye’nin aydınları bir girdap içinde çırpınıyor.
Tarih bilinci eksikliği, Doğuyu ve Batıyı yeterince bilmemek bunda başlıca rol
oynuyor. Birçoğu bilmediğini bilmiyor. Bazıları da bilmek istemiyor. Daha da
acısı bu taifenin içinde yazarlar da var. Porselen Yazarlar(Bak: Balonlu Vadi)
Bu kimseler için umudum diri. Özellikle genç
kardeşlerimin kısa vadede hızlı bir toparlanma ve ülkelerinin eşsiz
potansiyelini hissetme sürecine gireceklerini düşünüyorum.
NOT: Bu yazıyı dürüstlük ilkesi gereği 16 Nisan sabahı referandum
sonuçları henüz belli değilken yayınlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder