İlk gece - MİLLET DARBEYİ PÜSKÜRTTÜ
00.20 - Darbe teşebbüsü var. Halk düşmanı
hainler kardeşlerini vuruyor. Teröristler asla kazanamayacak ve en ağır
cezalara çarpıtılacaklar. Demokrasi ve millet iradesine inananlar galip
gelecek. Derin yapı ve Haşhaşiler tarihin lanetli çöplüğünde yerini alacak.
Türkiyemiz tehdit altındadır. Herkes elinden
geleni yapmalıdır. Bu uzun bir gece olacak. Bütün gücümüzle karşı koymalıyız.
Sonunda demokrat ve milli güçler kazanacak. Ülkeyi paralelci eşkiyaya teslim etmeyeceğiz.
Korsan bildirilere iltifat etmeyin. Sokağa
çıkın.
Meydanlarda toplanalım.
Halk en büyük güçtür.
Bunu gösterme zamanı.
02.57 - Meydanlar halkın iradesiyle dolup
taşıyor. TRT haşereden temizlendi. Çetenin dikişleri bir bir sökülüyor.
04.03 - Millet Başkomutan'ı duydu. Silahlı
güruh çökertilecek.
07.52 - Halkın da desteğiyle darbe girişimi
boşa çıkarıldı. Darbeci subaylar gözaltına alındı.
Millet meydanları beklemeye devam ediyor.
Yeni ve onurlu Türkiye'ye selamlar.
DARBE ve İLK 7 SAATİN TURNUSOL ETKİSİ
Sosyal medyadan muntazam bildiri yapan
bazıları 15 Temmuz akşamı 23.00 ile sabah 6.00 arasında sessiz kaldı. Hâlâ öyle
yapanları var. Sükût ikrardandır.
Darbenin kontrol altına alındığı belli
olduktan sonra ‘Darbeye karşıyız’ yazıları belirmeye başladı. Metinlerde özenle
ABD, Neo Con, FETÖ, Londra, Cumhurbaşkanına suikast, Haşhaşi vb. kelimeleri
kullanılmadı. Meydanlardaki halkın muhteşem ve gönül burkan maneviyatına da
mesafeli durdular.
Dünya Tıp Literatürüne ‘Gezizekâ Sendromu’
terimini hediye eden kesim ‘AK Partinin Oyunu, Tiyatro, Cadı Avı Başladı,
Kafası kesilen asker, Demokrasi elden gidiyor’ cinsinden tezvirata başvurdu.
Fransa’daki ve ABD’deki OHAL’i görmezden gelerek feryadı figanı bastı.
Bunların en dürüstleri daha baştan darbenin
başarısızlığından ötürü duydukları teessürü açıkça ifade etti. İçlerinden
bazıları 16 Temmuz Cumartesi gününün ilk saatinde hoparlörlerden 10. Yıl Marşı
çalarak darbeyi coşkuyla kutladı.
Kısacası ilk 7 saatte ak basen, kara basen
iyice belli oldu.
*
23 Temmuz 2016 - KURTULUŞ ve YENİDEN KURULUŞ
MÜCADELEMİZ
Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük
terör saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Asker üniformalı teröristler Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ni bombaladı ve Cumhurbaşkanına suikast düzenledi.
Görünürde FETÖ ve androidleri var, ama planı yapan, istihbaratı veren,
teröristleri mali olarak destekleyen ABD ve Almanyadır. Bu ikili 45 yıl önce
Türkiye’de birlikte darbe egzersizi yapmıştı malum. Bu işten iyi anlıyorlar.
YENİ KURTULUŞ
SAVAŞIMIZ 15 Temmuz Cuma günü fiilen başladı.
Çeşitli görüşlerden insanlar ellerinde
bayrakları meydanları dolduruyor. Yurt çapında büyük bir çoşku hakim. Var
gücümüzle mücadele ederek saldırganlara karşı evelAllah galip gelecek ve
YENİDEN KURULUŞ’u gerçekleştireceğiz.
NOT: Hangi görüşten olursanız olun, ya bu
onurlu mücadeleden ya da diğer taraftan yanasınız. Bu ağır şartlar altında
ahlaken üçüncü bir seçenek mevcut değildir.
*
25 temmuz 2016 –
TANKLARDAN ve GÖNÜLLERDEN EN UZAK NOKTADA:
SOL
Darbe öncesinde küçük bir istisnasıyla
Türkiye SOL’u, IŞİD’in patronunun iki kardeş kurumu olan FETÖ ve PKK ile aynı
hizada, el ele duruyordu. Cumhuriyet Halk Partililer - SOL, 15 Temmuz gecesinde
darbeci tanklardan en uzak noktalardaydı. Başlangıçta tencere–tava çalanları,
10. Yıl Marşıyla kutlama yapanları bile oldu. Gönüllerden iyice ırak düştüler.
Kahraman halkımız, milli güçlerimiz
Başkomutan’ın arkasında kenetlendi. Cansiperane bir
mücadele verildi. Darbe başarısız olunca SOL istemeden ağız ve tavır
değiştirdi.
SOL 60 Darbesi’ni kutsadı. Devrim saydı. 80
Darbesi’inde pasif kaldı ve neredeyse kırk yıl mağduriyet türküleri söyledi. 28
Şubatta ise malum suspustu.
Türkiye SOL’u ‘GeziZekâ Sendromu’ teriminin
tıp literatürüne kazandırılmasında çok etkin oldu. Bir çapulcu kalkışmasını
devrim diye satmaya çalıştı. Böylece tıp literatürüne ‘Sanal Devrim Sendromu’
terimini hediye ettiler.
Kısacası SOL cephesinde bir gelişme yok.
DARBE ve İLK 7 SAATİN TURNUSOL ETKİSİ
Sosyal medyadan muntazam bildiri yapan
bazıları 15 Temmuz akşamı 23.00 ile sabah 6.00 arasında sessiz kaldı. Bunu
günlerce sürdürenler çıktı. Sükût ikrardandır.
Darbenin savuşturulduğu belli olduktan sonra
‘Darbeye karşıyız’ yazıları belirmeye başladı. Metinlerde özenle ABD, Neo Con,
FETÖ, Londra, Cumhurbaşkanına suikast, Haşhaşi vb. kelimeleri kullanılmadı.
Meydanlardaki halkın muhteşem ve gönül burkan maneviyatına da mesafeli durdular.
Dünya Tıp Literatürüne ‘Gezizekâ Sendromu’
terimini hediye eden kesim ‘AK Partinin Oyunu, Tiyatro, Cadı Avı Başladı,
Kafası kesilen asker, Demokrasi elden gidiyor’ cinsinden tezvirata başvurdu.
Fransa’daki ve ABD’deki OHAL’i görmezden gelerek feryadı figanı bastı.
Bunların en dürüstleri daha baştan darbenin
başarısızlığından ötürü duydukları teessürü açıkça ifade etti. İçlerinden
bazıları 16 Temmuz Cumartesi gününün ilk saatinde hoparlörlerden 10. Yıl Marşı
çalarak darbeyi coşkuyla kutladı.
Kısacası ilk 7 saatte ak basen, kara basen
iyice belli oldu.
*
KURTULUŞ ve YENİDEN KURULUŞ GECESİ 2 YAŞINDA
Şehit ve Gazilerimizi Minnetle ve Sevgiyle
Anıyoruz
Sosyal medyadan muntazam bildiri yapanların önde
gelen kimselerin bazıları 16 Temmuz 2016 Cumartesi gününün ilk saatleri ve
sabah aralığında sessiz kaldı. Bunu
günlerce sürdürenleri çıktı. Sükût ikrardandır.
Benim Facebook üzerinden ilk kayıtlarım
şöyle:
00.20 - Darbe teşebbüsü var. Halk düşmanı
hainler kardeşlerini vuruyor. Türkiyemiz tehdit altındadır. Herkes elinden
geleni yapmalıdır. Bu uzun bir gece olacak. Bütün gücümüzle karşı koymalıyız.
Sonunda demokrat ve milli güçler kazanacak. Korsan bildirilere iltifat etmeyin.
Sokağa çıkın.
Meydanlarda toplanalım.
Halk en büyük güçtür.
Bunu gösterme zamanı.
02.57 - Meydanlar halkın iradesiyle dolup
taşıyor. TRT haşereden temizlendi. Çetenin dikişleri bir bir sökülüyor.
04.03 - Millet Başkomutan'ı duydu. Silahlı
güruh çökertilecek.
07.52 - Halkın da desteğiyle darbe girişimi
boşa çıkarıldı. Darbeci subaylar gözaltına alındı.
Millet meydanları beklemeye devam ediyor.
Yeni ve onurlu Türkiye'ye selamlar.
Bu kayıtlara o sırada yazmadığım bir olay var.
Gece yarısı bulunduğum yerde birilerinin 10. Yıl Marşı eşliğinde sevinç
çığlıkları (Hip Hip Hurra diyenler de vardı) atarak darbeyi kutladıklarına
bizzat şahit oldum. Bürokratik vesayet aparatı ellerinden alındığı için
zıvanadan çıkmış olan beyaz Türklerdi bunlar. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti ve
devletimize karşı bir FETÖcü ölçüsünde tehdit dozu taşıyorlar.
Mürekkep yalamış insanlarımızın, sanatçılarımızın,
yazarlarımızın bir kısmı geçen zaman içinde ABD-FETÖ Darbesi testinden kötü
puan aldı. Yerli ve Milli duruş sergileyemedi. Emperyalin kontrollüsü ve
kullanışlısı olmayı tercih etti. Çok yazık!
Bir yıl böyle geçti. Şimdi sıra ‘Demokrasi
Nöbeti’nde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder