3 Ağustos 2018 Cuma

BİR POST CHARLES DICKENS ROMANI







Ceset – The Body - Stand by Me


İyi Bir Öykü Zamansızdır
İyi bir öykü zamansızdır ve size ömür boyu hitap eder. Stephen King korku, bilimkurgu, gerilim ve dram türünde toplam 400 milyon kopya satmış ve neredeyse tamamı filme çekilmiş olan altmış kitap yazmıştır. Bunların bazıları roman kalitesi olarak çok üstün vasıflara haizdir. Ceset – The Body bunlardan biridir. Dram türündedir. İçinde korku öğesi ya da olağan dışı vakalar barındırmaz. Çocukluktan ilk gençliğe geçmek üzere olan dört çocuğun hikâyesidir. Yaşınız kaç olursa olsun sizi çok derinden etkilemeyi başaracaktır. Çocuk kahramanlardan hiçbiri Oliver Twist’inki derecesinde zor yaşam şartlarına sahip değil, ama kendinizi bir Post Charles Dickens romanı okuyor gibi hissetmeniz kaçınılmazdır.  


Ormanda Bir Ceset
1959 yılı. Amerika. Maine eyaleti. Genelde dar gelirlilerin oturduğu bir bölgede Gordon Lachance, Chris Chambers, kaçık Teddy Dushamp ve Vern Tessio yakın arkadaşlar.
Yaz tatilindeler. Bir ağacın üstünde tahtadan yapılmış küçük bir kulübeleri var. Orada buluşup iskambil oynuyor ve sonu gelmez sohbetler icra ediyorlar.

Anlatıcı on iki yaşındaki Gordon Lachange. Ağabeyi Denny bir cip kazasında öleli dört ay olmuş. Anne ve baba ağabeyin anısına sımsıkı sarılmış durumda. Onu daha çok sevdiklerini çok belli ediyorlar. Her an çıkıp gelmesi bekleniyormuş gibi odası aynen korunuyor. Gordon bu nedenle kendisini görünmez çocuk hissediyor. Ailesinin arkadaşlarını sevmemesi de bunun üzerine tuz biber ekiyor.  

Bir haber çocukları heyecanlandırıyor. 30 mil ötede ormanın içinde ıssız bir yerde bir çocuk cesedi varmış. Çocuklar ani bir kararla onu görmeye karar veriyorlar. Hesaplarına göre dönüş otostopla olacağından iki günlük bir zaman alacak. Yazın çocuklar sık sık kendi kurdukları çadırda yattıkları, bütün zamanlarını ağacın üstündeki kulüpte harcadıkları için aileleri farkına varmadan gidip dönebileceklerini düşünüyorlar. Aileler onları gece kampta ve birbirlerinde yatıyor zannedecek. Bu o kadar olağan ki, hiçbiri bunun doğruluğunu kontrola kalkışmayacak. Anlatılan aile profillerinde bunu sadece Gordon’un ailesi yapabilir, ama malum o hâlâ görünmez biri.


Çocukluğun Bitimine Doğru Yürüyüş
Çocuklar yanlarına kamp için gerekli eşyaları alarak yola çıkarlar. 48 kilometre yürüyecekler. Paralar sayılır. Toplam 2 + 0,68 + 0,60 + 0,07 = 3,35 dolar harçlıkları var. 1959 yılının rayiciyle.

Demiryolunu takip ederek yürürler. Teddy bir ara trene karşı yürür. Son anda raylardan çekilir. Bir kulağı yarık, babası gibi kaçık bir çocuktur. Tipik bir kaybedendir. Eski araba mezarlığı rotalarındaki en kısa yoldur ve mecburen oradan geçilecektir. Mezarlığın idarecisi Milo ve ısırganlığıyla ünlü köpeği Chopper ‘ın dikkatininin bir süreliğine başka yöne çekilmesi gerekmektedir. Kim gidip bu riskli işi yapacak diye yazı tura atarlar. Dört adet sent bir anda atılır. İlk defada 4’ü de tura gelir. Bunu uğursuzluk olarak yorumlarlar. İkinci atışta Gordon tura, diğer üçü yazı atar. Gordon riski alarak köpeğin dişlerini poposuna yakın hissederek Milo’yu yanlış yöne çekmeyi başarır.
 

Köprüyü Geçmek
Yollarının üstünde geçmeleri gereken bir köprü vardır. Köprüyü geçmek risklidir. Hızlı tren henüz yok, ama köprü uzun ve yüksektir. Köprünün üzerindeyken tren gelirse kaçınılabilecek bir yer mevcut değildir. Ufukta tren görünmüyordur. Çocuklar hızla yürürler. Köprünün bitimine yakın tren arkalarında görünür. Kıl payıyla köprüyü kazasız belasız geçerler. Çok semboliktir. Eşik atlamak, boyut değiştirmek, mertebe kesbetmektir adeta.  

Gece ormanın kenarında konaklarlar. Kamp ateşi yakılır. Yemek yenir. Çocukluğa has sihirli anların son esintileri yaşanıyordur. Kamp ateşi olur da sohbet ve özellikle hikâye olmaz  mı? Gordon alengirli bir hikâye anlatır.  

Kocagöt Hogan’ın İntikamı
Bir kasabada pasta yeme yarışı yapılacaktır. Lardass alay edilen şişman bir çocuktur.
Dört defa arka arkaya şampiyon olmuş Bill Travis’e karşı yarışacaktır. Lardass Hogan birinci olmak değil kendisine reva görülen alayların intikamını almak istiyor. Yarışma öncesinde müshil içiyor ve çiğ yumurta yiyor. Yarışmada çok iyi derece yapıyor. Beş turta yiyor. Sonunda önce geğiriyor ve ardından kusmaya başlıyor. Panayırda herkesin midesi tıka basa dolu. Onlar da kusmaya başlıyor. Herkes birbirinin üzerine kusuyor. Kocagöt Hogan böylelikle hiç unutulmayacak anarşist bir manifesto yazıyor.

Karanlık ve Tekinsiz Orman, yani Hayat
Hikâye herkesin hoşuna gider. Bir ara ünlü Walt Disney çizgi karakteri Goofy’nin köpek olup olmadığını tartışırlar. Kızları keşfetmeden önceki son yazdır. Orman çok tekinsizdir. Sesler geliyordur. İlkel korkuları kabarır. Ürperti veren karanlık orman geleceğin bilinmezliğini çağrıştırıyordur. İkili nöbet kararı alırlar. Gordon ve Chris nöbet tutarlarken yakın geleceği, öğrenim işini falan irdelerler. Chris zekidir, ama onu bekleyen sıradan hayata kapılacağa benziyordur. Ailesinin kötü namı nedeniyle parlak bir gelecekten yoksun gibidir. Gordon onu cesaretlendirir. Bu pasaj kitapta çok derinden vurur okuru. Film de de bayağı uzun işlenerek çok başarılı bir emosyon yaratır izleyicide. Chris şanssız gibidir, ama çabasıyla kör talihini kıracak ve avukat olacaktır. Gordon’a sık sık ‘Sen yazar olacaksın’ der. Gordon inkâr eder, ama içinden o da bunu ummaktadır.

Bir mucize
Sabah Gordon tek başına ormanda gezinirken bir geyikle karşılaşır. Hayvan ona çok aldırmaz. Küçük bir mucizedir. Gelecekten göz kıpan bir vaattir. Yürüdüğü yola başarı konfetileri serpiştirmektedir adeta.

Canı Sıkkın Abiler
Olay yerine yaklaşınca onların muhtemel gelecek projeksiyonu olan işsiz, yüksek öğrenim görmemiş, canları sıkılan ve kolayca öfkelenebilen abilerle karşılaşırlar. Aralarında Chris’in ağabeyi de vardır. Bunların başı Ace Merrill’dir. Bu sahne büyümenin, çocukluktan çıkmanın ilk tomurcuğudur. Onların haberi, malı olan cesedi bulmalarına çok sinirlenen Ace elinde bıçakla gelir. Chris kaçmaz. Gordon, Chris’in ailesinden gizlice yanında getirdiği tabancayı alıp gelir. Ace mecburen tornistan eder. Çocuklar çocuğun cesedini görürler. Tren tarafından çarpılıp o tarafa savrulduğu bellidir. Ceset ölümün ve geri kalan sınırlı zamanın somut kanıtıdır. Ve sonra evlerine dönerler. Artık çocukluk bitmiştir. Hayatlarının yeni bir evresi başlıyordur.

Stephen King’e has ertelenmiş bela durumunu izliyoruzdur. Ace kısa bir zaman sonra bir gün arabasını kamyonun üstüne sürecek ve ölecektir. Bıçak da Chris’i bulacaktır. Teddy ve Vern’de çok genç yaşta çeşitli şekillerde ölüp gideceklerdir. O gün yazı atan üç çocuk da ileri yaşları görmeden ölecektir. Sadece tura atan, yazar dokunulmaz kalır ve bize bu hikâyeyi nakleder. O yaşlarda sahip olduğum türden arkadaşları geri kalan zamanda asla bulamadığına hayıflanan yazar paçayı yırtandır.

Zamansız bir öykü. Filmi yapılalı otuz küsur yıl geçti. Kitap da film de sizi ummadığınız bir şekilde etkileyecek ve eşsiz bir anlatıcının kelimelere monte ettiği nostalji ağına yakalanacaksınız. Meraklılarına özellikle romanı okumalarını tavsiye ediyorum.

                                                      -------------------



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder